heyhat!!... Ocak ayından
beri yazı yazmıyormuşum.. şaka gibi :) bayağ bir ara vermişiz. O zaman güzel
bir paylaşımla yeniden aranıza döneyim..
4 aylık süre zarfında
neler yaptığımı anlatamayacağım çünkü hatırlamıyorum.. büyük ihtimal işler
yoğundur, şehir dışı eğitimler ve seminerler ya da gezilerim vardır. ve bu süre
içerisinde aklımı toparlayıp yazı yazamamışımdır.
her şeyi geride bırakıp
başlıyorum temiz bir sayfada yazı yazmaya.. mayıs ayının son cumartesi gününü
bitirmek üzereyiz.. kiminizin güzel kiminizin kötü geçti..eh idare eder
diyenleriniz de vardır ..
benim ki ise ; yine her
zaman ki gibi yoğun ve bir o kadar da güzel.. genelde hafta sonları şehir
dışında olduğum için , evde olduğum zamanları en verimli şekilde geçirmeye
çalışıyorum .. tabi yetişemediklerimde oluyor . onlarda nazarlık olsun :)
bugün hayatım boyunca hep
istediğim ancak bir türlü kısmet olmayan bir isteğimi gerçekleştirdim.. çok
şükür ! Hamama gittim :) belki çoğunuz sıkça gidiyorsunuzdur. belki
gitmeyenleriniz de vardır.. gitmeyenlere şiddetle tavsiye ediyorum.. biz artık
düzenli olarak ayda ya da 1,5 ayda bi gitmeyi düşünüyoruz..
öncelikle hamamın ne
olduğundan, tarihinin nereye kadar gittiğiden kısacık bahsetmek istiyorum.. o
nedenle vikipedi yadan yardım istedim :)
"Hamam (Arapça حمّام, hammâm),
özel bir düzenle ısıtılan sıcak ve soğuk suyu bulunan, yıkanma amacıyla
kullanılan yapı."
olarak geçiyor ve antik
yunanlılara kadar uzanıyormuş.. tabi bir de osmanlı tarafı var onuda yazmak
lazım.. ancak çok uzun olduğu
için ve bilgi eksikliği olmaması adına http://turkeyspa.ws/spa-termal-focus/item/250-osmanlida-hamam-kulturu.html linke
tıklayarak ayrıntılı olarak öğrenebilirsiniz ..
biz karacabey hamamına gittik..ankarada hamamönünde .. eski haline hiç gitmemiştim.. ancak düzenlemeden sonra ankaradan ayrı bir yer olarak görüyorum hamamönünü.. işte bir cumartesi sabahı erkenden gittik hamama.. içeri girdiğimde önce uzun süre kalamam sanırım diyorudum.. buhar fazla gelmişti. ancak sonrasında çıkası gelmiyor insanın.. temizlik gibisi yok.. iki günde bir banyo yapan ve her seferinde kese yapan biri olarak ; hamamın çok farklı!! pamuk gibi oluyorsun pembiş pembiş..hücreler açılıyor.. toksinler gidiyor..kahve çok içmeye başlamıştım.. bu gidişle yeniden çıkartabilirim hayatımdan.. vakti gelince olur nasılsa ..
hamamın ritüellerinden biride soda buz gibi.. kese masaj derken 1 saate yakın hamam sefası sürdükten sonra ,çıkışta sodamızı da içip ritüeli gerçekleştirdik.. ohhh sefamız olsun... yarasın.. birde elmamız vardı kütür kütür onu da yedik.. ve bir daha ki hamam sefasında görüşmek üzere dedikten sonra ayrıldık..
bu arada hamamda akan sular şebeke suyuymuş.. hani şarıl şarıl akan o mis gibi su.. yani diyeceğim o ki; hamam dahi olsa suyu yeterince kullanalım. oradayken içim acıdı boşa akan sulara.. elimden geldiğince kullanmadığım sürece kapatmaya çalıştım.. hani bilginiz olsun..
eveeet hamam sefasından
sonra eve gelindi ve tipik ev işleri yapıldıktan sonra uyundu dinlendi ve FRİDA ya gidildi.. Ankara
Devlet Opera ve Balesine.. ilk kez orta okuldu operaya gitmiştim
"TOSKA"ydı oyunun adı.. hiç bişey anlamamıştım.. sadece bağırış
çağırış :) yani pek güzel anılarım yoktu taa ki düne kadar.
Evet Frida ...dans dans
dans... muhteşem eğlenceli gidilesi görülesi bir gösteriydi.. bir daha olur mu
hiç bir fikrim yok.. takipte kalın..
Firidayı bilmeyenler
için onu acıların insanı olarak betimleyebilirim.. acılarından mutluluk duyan
onlarla yaşamayı öğrenmiş bir insan Frida KAHLO ölümle dans eden frida... aşk ve
acı... saygılarımla..