işe yaramaz hissettiğim günlerden birindeyim bugün.. bugün dedim çünkü yarına geçer bu duygu. nereden mi biliyorum. çünkü öyle :)

evet işe yaramaz, bitik, tükenmiş, depresif bi haldeymişim de haberim yokmuş. Kimin duyguları bunlar? hadi evinize dönün..

güçlü gözükmekten, hep mutlu gözükmekten yoruldum der insanoğlu. çok fazla sıkıntımı da anlatmak istemem. çünkü herkesin bi derdi var. ha birde yorgunum arkadaş. yüreğimde kafamda yorgun. kendimden, insanlardan sıkıldım.. o bunu demiş şu bunu demişlerden sıkıldım. 

bilmiyorum arkadaş hiç bi şey bilmiyorum.. tanımıyorum insanları, tanıdığım sandıkları mı bile tanımıyorum..farkettim ki mantığımı değil duygularımı ortaya koymuşum..işte bu yüzden tüm yanılgılar..

peki ne yapmak istiyorsun diye sorarlar adama.. cevap eskiye dönüş.. ve bilumum başka şeyler.. onlarda meslek sırrı..

haydı eyvallah..

SAHİ KİMİM BEN...

anlamıyorum çoğu zaman.. anlamdıramıyorum olayları insanları.. mantığımın algıladıkları doğru mu yanlış mı.. peki neye göre bu doğruluk ya da yanlışlık.. 

kabuğuma çekilmek istiyorum çoğu zaman.. midem bulanıyor bu keşmekeş ilişkilerden.. insanlardan.. yüreğim yorgun..

dürüstlük önemlidir..denilen bir yerde.. yüreğe bir şey dokunuyorsa orada vardır bişeyler..

ben kimim diye soruyorum kendime BEN KİMİM .. ben var mıyım ki kim olduğumu soruyorum diyorum sonradan..

hayat yalanlar dünyası.. insanları ise anlamak en zor bulmacayı çözmekten bile daha zor.. 

ilişkiler ise akışa bırakıp gitsin.. sorgulamaya gerek yok.. 

mantığım şöyle diyor; bir konu ya da bir kişi hakkında birisi ya da birileri olumsuz ya da olumlu konuştuysa benim için doğru olan o dur.. yani "hımmm demek ki bu kişi böyle düşünüyor" diye anlıyorum.. ancak sonradan farklı bi durum gördüğümde "allah allah" diyorum.. çelişkiler dünyasında bunlar çok normalde bana göre hiç normal değil.. resmen kafa karışıklığı.. 

ufak bi ayrıntıyı belirtmek isterim.. iyilik konusunda; bana kötülükte yapılsa iyilik yapabilmeyi az çok yapabiliyorum.. vicdan meselesi..

politik olmak ise bana göre hiç değil... sevmiyorsam sevmem konuşmuyorsam konuşmam.. belki bu kadar kesin çizgilerin olması da yanlıştır olabilir.. ancak YÜREĞİM HAYIR diyorsa artık ona EVET diyemem.. dediklerimde gördüm, aldım ağzımın payını:)

işte diyorum ya benim için anlatılan bir konuda bana anlatılan neyse o dur gözümde.. sonra farklı bie durum gördüğümde şüpheler oluşur beynimde yüreğimde.. AÇ GÖZÜNÜ diyorlar .. HAYAT BU diyorlar..

ben böyle bir hayatı kaldıramıyorum.. kabuğuma çekilip gidesim var... 

sahi kimim ben .. ben var mıyım ki KİMİM diyorum..

hayat bir oyunsa pamuk şekeri tadında bir hayat istiyorum.. insanları gerçekten dürüst olsun, sevecen olsun, samimi içten olsun.. harbi olsun.. güven dolu olsun.. dağ gibi sırtını dayanabilmeli.. zor zamanlarda omzuna yaslanıp ağlayabilmeli.. mutlu günlerinde çimlerine basıp gezebilmeli..

hayat keşmekeş.. hayat okulu zor be dostum.. kabuğuma çekilip gidesim var uzaklara.. 

sahi kimim ben.. ben var mıyım gerçekten...

İLİŞKİLER ÜZERİNE ...

ne yapmak ne etmek gerek insan ilişkileri konusunda ; dipsiz kuyu misali her insan..

 

bir gülümseme ve merhaba ile başlayan ilişkiler arkadaşlıklara , dostluklara, evliliğe ve düşmanlığa dönüşebiliyor. işin acı tarafı herkes kendisini haklı görüyor. "Haklıyım" nidaları uzayıp gidiyor.

 

bazıları kibir yapıp özür dilemiyor  hatasını kabul edip.. bazıları da hatalı olduğu halde hiç bir şey yokmuş gibi devam ediyor ve hatayı karşı tarafa yüklüyor , bir kısım ise hatayı ,olmadığı halde, kendine görüyor ..

 

"kendine yapılmasını istemediğin davranışı başkasına yapma" sözünü hepimizi biliriz. peki ne kadarını uyguluyoruz.. hep bana hep bana! çoğumuzun dediği ve yaptığı gibi :) kalp kapılarını kapıyoruz kırılgan çocuk gibi.. sonra ne mi oluyor mutsuz kırılgan insancıklar.. hep de kırılacak ben değilim ki küstüm oynamıyorum deniliyor :) komik dimi evet komik ancak ölen mi suçlu öldüren mi gibi bir çıkmaz gibi bir durum var ortada..

 

birde şu tip insanlar var ki; hayranım kendilerine.. olay anında lafını yapıştırıp.. hiç bişey olmamış gibi devam edenler.. tabi bu tipler karşı tarafı kırdım mı kırmadım mı umurlarında değildir. ta ki aynı davranış kendilerine yapılana kadar!! işte o zaman yer yerinden oynar .. hayran kaldığım yer sadece lafı yapıştırma kısmı :)

 

Düşünüyorumda aslında her şey sanırım FAZLA DEĞER vermekten kaynaklı .. değer yüklemediklerimiz bizi hiç üzmez kırmaz.. "hııı öylemi demiş öyle mi söylemiş napiim "der çıkarız işin içinden .. 

 o zaman ne mi yapıyoruz :
1-fazla değeri kendimize veriyoruz. çünkü en değerli biziz :)
2-bakış açımızı değiştiriyoruz.,
3-karşımızdakine saygılı oluyoruz.
4-sözümüzü paatt diye yapıştırıyoruz :)
5-öğrenmemiz gerek bişey var mı bakıyoruz :)

 

farklı bakış açılarına sahip olduğumuzu anladığımız zaman saygı ve anlayış daha çok su yüzüne çıkacak.. işte o zaman ilişkiler dipsiz kuyudan çıkıp pamuk tarlaları gibi gözükecek.. düşünsenize musmutlu insan toplulukları, sevgi dolu yürekler, coşkulu kahkahalar dünya cennet olmuş haberimiz yok ..

 

hadi eyvallah :)

 

şimdi düşünün bakalım çevrenizde kimleri kırdınız ya da kimlere kırıldınız..

 

hayat güzel yaşamaya bakın.. bir de ilişkiyi illa düzelteceğim diye uğraşmayın.. gitmesi gerekenler gider kalması gerekenler kalır.. vicdanınız yerinde olsun..

sevgiler..

Hayat ...

Upuzuuuun bir ara ... Ve hayat ... 

Yaşamaksa hayat yaşamayı , 

Sevmekse sevmeyi , 

Ağlamaksa , gülmekse , 

Yazmaksa , düşünmekse , yeri gelince kalmak ya da gitmekse 

Hepsini seçtim .. 

Hayat; Kocaman bir oyun "matrix" ! 

Hayat ; kalbinizin dışarı yansıması .. 

Hayat; Kocaman bir HOŞGELDİN demek .. 

Hoşgeldiniz ;) 

Bir Cumartesi Günlüğü...

heyhat!!... Ocak ayından beri yazı yazmıyormuşum.. şaka gibi :) bayağ bir ara vermişiz. O zaman güzel bir paylaşımla yeniden aranıza döneyim..

4 aylık süre zarfında neler yaptığımı anlatamayacağım çünkü hatırlamıyorum.. büyük ihtimal işler yoğundur, şehir dışı eğitimler ve seminerler ya da gezilerim vardır. ve bu süre içerisinde aklımı toparlayıp yazı yazamamışımdır.

her şeyi geride bırakıp başlıyorum temiz bir sayfada yazı yazmaya.. mayıs ayının son cumartesi gününü bitirmek üzereyiz.. kiminizin güzel kiminizin kötü geçti..eh idare eder diyenleriniz de vardır ..

benim ki ise ; yine her zaman ki gibi yoğun ve bir o kadar da güzel.. genelde hafta sonları şehir dışında olduğum için , evde olduğum zamanları en verimli şekilde geçirmeye çalışıyorum .. tabi yetişemediklerimde oluyor . onlarda nazarlık olsun :)

bugün hayatım boyunca hep istediğim ancak bir türlü kısmet olmayan bir isteğimi gerçekleştirdim.. çok şükür ! Hamama gittim :) belki çoğunuz sıkça gidiyorsunuzdur. belki gitmeyenleriniz de vardır.. gitmeyenlere şiddetle tavsiye ediyorum.. biz artık düzenli olarak ayda ya da 1,5 ayda bi gitmeyi düşünüyoruz..

öncelikle hamamın ne olduğundan, tarihinin nereye kadar gittiğiden kısacık bahsetmek istiyorum.. o nedenle vikipedi yadan yardım istedim :)

 "Hamam (Arapça حمّام, hammâm), özel bir düzenle ısıtılan sıcak ve soğuk suyu bulunan, yıkanma amacıyla kullanılan yapı."

olarak geçiyor ve antik yunanlılara kadar uzanıyormuş.. tabi bir de osmanlı tarafı var onuda yazmak lazım.. ancak çok uzun olduğu için ve bilgi eksikliği olmaması adına http://turkeyspa.ws/spa-termal-focus/item/250-osmanlida-hamam-kulturu.html linke tıklayarak ayrıntılı olarak öğrenebilirsiniz ..

biz karacabey hamamına gittik..ankarada hamamönünde .. eski haline hiç gitmemiştim.. ancak düzenlemeden sonra ankaradan ayrı bir yer olarak görüyorum hamamönünü.. işte bir cumartesi sabahı erkenden gittik hamama.. içeri girdiğimde önce uzun süre kalamam sanırım diyorudum.. buhar fazla gelmişti. ancak sonrasında çıkası gelmiyor insanın.. temizlik gibisi yok.. iki günde bir banyo yapan ve her seferinde kese yapan biri olarak ; hamamın çok farklı!! pamuk gibi oluyorsun pembiş pembiş..hücreler açılıyor.. toksinler gidiyor..kahve çok içmeye başlamıştım.. bu gidişle yeniden çıkartabilirim hayatımdan.. vakti gelince olur nasılsa ..

hamamın ritüellerinden biride soda buz gibi.. kese masaj derken 1 saate yakın hamam sefası sürdükten sonra ,çıkışta sodamızı da içip ritüeli gerçekleştirdik.. ohhh sefamız olsun... yarasın.. birde elmamız vardı kütür kütür onu da yedik.. ve bir daha ki hamam sefasında görüşmek üzere dedikten sonra ayrıldık..

bu arada hamamda akan sular şebeke suyuymuş.. hani şarıl şarıl akan o mis gibi su.. yani diyeceğim o ki; hamam dahi olsa suyu yeterince kullanalım. oradayken içim acıdı boşa akan sulara.. elimden geldiğince kullanmadığım sürece kapatmaya çalıştım.. hani bilginiz olsun..

eveeet hamam sefasından sonra eve gelindi ve tipik ev işleri yapıldıktan sonra uyundu dinlendi ve FRİDA ya gidildi.. Ankara Devlet Opera ve Balesine..  ilk kez orta okuldu operaya gitmiştim "TOSKA"ydı oyunun adı.. hiç bişey anlamamıştım.. sadece bağırış çağırış :) yani pek güzel anılarım yoktu taa ki düne kadar.

Evet Frida ...dans dans dans... muhteşem eğlenceli gidilesi görülesi bir gösteriydi.. bir daha olur mu hiç bir fikrim yok.. takipte kalın..

Firidayı bilmeyenler için onu acıların insanı olarak betimleyebilirim.. acılarından mutluluk duyan onlarla yaşamayı öğrenmiş bir insan Frida KAHLO ölümle dans eden frida... aşk ve acı... saygılarımla..

insan olmak lazım..

yaşadıklarımdan gördüklerimden çıkardığım tek şey.. her ne olursa olsun İNSAN olmak ..

peki nedir insan olmak .. vicdandır , sevgidir, dürüstlüktür, güvendir, saygıdır. Bunlar yoksa bana göre kişinin öğreneceği çok şey var demektir.

yaşadığım duygusal boyutlu ilişkilerde dahil. her zaman karşımdaki insana saygı duymaya özen gösterdim. ve yukarıda belirttiğim özellikleri taşımaya çalıştım. ve uyguladığıma inanıyorum.

tek handigap şu ki; karşı taraf tarafından yanlış anlaşılmak ...benim için ise insan insandır... çok kırıldığım üzüldüğüm zamanlarda oldu. ağladığım anlam veremediğim zamanlarda oldu. ve hep sordum karşımdakine (ki bunu benim için önemli olanlara yaptım. zaten insanın üzüldükleri değer verdiklerinden olmuyor mu ) noldu neden diye.. belki de hatam çok sormaktı. belki de diğerleri gibi olup, sorgulamadan yaşamam gerekiyordu , yapamadım..

maalesef yapamıyorum. çünkü sevdiklerim değerli.. ve aramız bozulduğunda bile elimden gelen ne varsa yapmaya çalışırım.. öğrendiğim durum ise bırak boşver mantığı :) ne üzücü değil mi...

diyelim ki sevdiğim biriyle aram bozuldu;ve nedeni benden kaynaklı..önce karşı tarafa davranışımın nedenini anlatırım.., duygusal modda bir durum var ise; kişiye neden olmayacağını nazik bir dille ifade etmeye çalışırım. sonrasında bir kaç gün geçtikten sonra her şeyi normale çevirmeye ve günlük rutine dönmek için elimden geleni yaparım.( günlük rutin sohbet muhabbet kahkaha hal hatır sorma samimiyet... ) çünkü baktığımda her şey açık ve net bir şekilde ifade edilmiştir.. ve hepimiz olgun insanlarız..kaprise , tavır yapmaya ya da ne bileyim aman şöyle davranırsam farklı anlar aman şunu dersem şöyle düşünür şeklinde düşüncelere gerek yok.

benim için olay defterin sayfasını çevirdiğimiz gibi kapanmıştır. ve  sonrasında yine her zamanki gülümsememle , samimiyetimle, dost canlılığımla konuşmaya hareket etmeye devam ederim.. bu tip davranışlarım kim bilir karşı taraftan yanlış anlaşılıyor olabilir ,aaa bak bana yaklaşmaya çalışıyor, hatasını anladı sohbet etmeye çalışıyor, offf yapıştı kaldı ne gitmez şeymiş vs diye düşünüyor sanırım , bilmiyorlar ki; benim için her şey bitmiş. sayfalar kapanmış.. hiç bir şey umurumda değil..ve sadece insan gibi davranıyorum.. ve az önce yazdığım durumları düşünenlere de kahkahalarla gülüyorum.

yine hayat devam ediyorum..gülüyorum, seviyorum, yardım ediyorum, hal hatır soruyorum... eğer davranışlarımın nedenini anlamıyorsanız.. bence peri kızını hiç tanımamışsınız demektir.. ve son sözlerimden biri şu: ilişki bittikten sonra karşı tarafından tavırlarını bazı şeylere dikkat ettiğim doğrudur.. çünkü sözler önemlidir.. ve işte o zaman notumu veririm.. kim ne düşünürse düşünsün.. üzücü olan diğerleri için tanıdıklarını söyleyenler peri kızını hiç tanımamış :)

HER ZAMAN İÇİN DÜRÜST OLUN, AÇIK OLUN, ADAM OLUN, KONUŞUN , İFADE EDİN..

sevgilerimle...
gülümseyiiinn hayat devam ediyor...

hoşgeldin 2016:)

yeni yılın ilk gününden merhaba, nasılsınız ... herkes iyi mi ? nasıl geçti yeni yılınız.koca bir yıl .. 365 günü bitirdik.. herkes nasıl geçirdi bilmiyorum. içsel bir hesaplaşma yaparak yılı kapatmışsınızdır umarım.
2015 ... göz açıp kapayıncaya kadar uçup gitti. neler yaptım.. ohooo bir sürü şey yaşadım.. isteklerimin bir kısmına ulaştım diğeri bu sene inşallah..
kötü zamanlarda oldu mu evet oldu.. iyinin olduğu yerde mutlaka kötülükte vardır. hayat bir dengedir :) ying yang. iyi kötü. siyah beyaz ...
çok fazla yazmak istemiyorum.. sizlerden ve kendimden istediğim.. lütfen iyi olun.. iyi olmak nedir ?? kişiye göre değişmiyor ... iyi olmak vicdan sesidir. o sesi dinleyin.. egonuza, hırsınıza yenilip hayatı kendinize zindan etmeyin..
gülümseyin.. gülümseyin.. gülümseyin..
samimi olun.. hedef belirleyin..
kendiniz için bir şey yapın..
siz mutlu olursanız çevrenize mutluluk dalgası yayılır aynı meksika dalgası gibi :)
o zaman hepimizin yeni yılı kutlu olsun.
HOHOHO MUTLU YILLAAAAARRR...
HOŞGELDİN 2016 :)