Hakkımda

Fotoğrafım
hep tıkanmışımdır bu giriş taksiminden.. ne yazılır girişte.. kendimimi anlatayım bilemedim .. O yuzden hemen basliyorum aklimdan gecenleri aktarmaya iste giris taksimi :) neden buradayim , neden blog sayfasi actim .. söze dökemediklerimi buradan paylaşmak istedim.. duyulsun diye.. yüreğim yangın yeri olduğunda , kelebekler uçuştuğunda paylaşarak çoğalsın, herkes okusun istedim..belki ayni duygu ve dusunceleri paylasanlar vardir dedim .. Ve beynimin koşuşturmasını biraz olsun burada azaltmak istedim :) sayfamda gezerken umarim keyifli ve guzel bir vakit gecirirsiniz .. Sevgilerimle :)

HOŞGELDİNİZ DÜNYAMA , KALBİME :)

27 Nisan 2014 Pazar

MIŞ GİBİ YAŞAMAK..

MIŞ GİDİ YAŞAMAK..
yaşıyormuş gibi yapmak.. maskelerimizle yaşamak.. rol yapmak.. hepsi aynı yere çıkıyor.. mış gibi yaşamak!!!

hayattan zevk alamadan, sırf çevremiz mutlu olsun ya da kültürel yapımıza uygun olsun diye yaşamak.. içinde farklı bir kişilik varken tamamıyle farklı davranmak..

sevmediğin halde seviyor gibi yapmak, istemediğin halde istiyor gibi yapmak..ve en acısı da; bütün bir ömrünü sevmediğin istemediğin insanların arasında yaşamak.. beğeniyormuş gibi yaparak, seviyormuş gibi yaparak yaşamak..

bünyeye zarar bir durum..düşünsenize üzerine büyük gelen bir elbiseyle ömrünüzü geçirmek gibi.. ve sırf o elbiseyi giyeneceğim diye kilo olamak gibi.. istemediğiniz enerjilere maruz kalmak gibi.. can sıkıcı bir durum..

peki kaçımız hayatında MIŞ GİBİ YAŞIYORUZ.. kaçımızın YÜZÜNDE MASKELER VAR.. ve kaçımız OLMAK İSTEMEDİĞİ YERDE VE İNSANLARLAYIZ ???

peki bir soru daha; eğer size bir fırsat verilse nasıl yaşamak isterdiniz??? "sana yeni bir hayat sunuyorum istediğin gibi yaşayabilirsin" deseler .. ne yapardınız.. bir düşünün lütfen..ve herşeyi bir kenara bırakın ; hadi siz kendinize haksızlık ediyorsunuz mış gibi yaşayarak, rol yaparak.. ya karşınızdaki ona haksızlık değil mi?? neden onu da kandırıyorsunuz??

neden GERÇEKTEN YAŞAMAYI SEÇMİYORSUNUZ??? sizi engelleyen davranış kalıplarından lütfen uzaklaşın.. şu dakika bir kez daha gelmiyor.. ve UNUTMAYIN BU HAYAT SADECE BİZİM!!! BİZ YAŞIYORUZ, KENDİ İRADEMİZLE...SEÇİM SİZİN KEŞKELERLE YAŞAMAK MI YOKSA İYİKİLERLE DOLU BİR HAYATI YAŞAMAK ONU SEÇMEK Mİ ??

VE ŞUNU DA EKLEMEK İSTİYORUM.. DÜŞÜNCELERİMİZLE YARATIYORUZ VE YAŞIYORUZ.. O YÜZDEN DİKKAT EDİN !!

Sevgilerimle...

yeni bir meditasyon

Veee Süpriizz.. uzun bir süre yazmam demiştim.. ancak işte geldim!! çalışmaya başlamadan önce stres atmak amaçlı 1 ya da 2 yazı yazmaya niyetliyim.. bakalım başarılı olabilecek miyim?

bu hafta sonu tanıdık olduğum ancak çalışma stili farklı olan ancak özünde aynı olan bir meditasyon şekliyle tanıştım..adı SAHAJ MARG "Doğal Yol"  Hindistana özgü meditasyon tekniklerinden biri.. sistem kısaca şöyle işliyor..3 aşamada senin enerji kanalların bir şekilde açılıyor.. sabah 1 akşam 1 seans 45 er dakikalık.. ve ertesi gün sabah yine aynı şekilde 45 dk.. bir meditasyon.. burada yaptığınız, rahat bi şekilde oturup gözlerinizi kapıyorsunuz ve sadece kalbinizi hissetmeye çalışıyorsunuz.. onunla bir olmaya çalışıyorsunuz..bu kadar...

şimdi bunların hepsini yaptıktan sonra; belli aralıkla bir araya gelip worksohplara ve grup meditasyonlarına katılmamız istendi.. işte benim için film burada koptu diyebilirim.. neden mi ?? heme söyleyeyim birilerine bağlı olarak bişeyler yapmak hele de böyle bir şey bana ters geliyor..

yani öz aynı öz.. ulaşılmak istenen aynı yer ise neden tek olmuyor... neden illa ki grupça yapılmalı ?? işte bu nedenlerle büyük ihtimal tek başına çalışmaya devam edeceğim.. bundan önce devam ettiğim zenergy çalışmamda da aynı şey olmuştu.. ters gelmişti..ve tabi başka bazı durumlarda etken oldu ve kendi başıma devam etttim.. hala çalışıyorum.. önemli olan kalple birlik bütünlük.. O'na ulaşmak..

öyleyse neden birilerine bağlı kalalım.. O zaten içimizde .. nefesimizde.. her an her saniye bizimle :)

sevgilerimle..

24 Nisan 2014 Perşembe

FENA TUTULDUK...

malum 15inde ay tutuldu.. bir sürü uyarılar yapıldı.. sırada 29 nisan var halkalı güneş tutulması.. yine uyarılar yapılıyor.. en güzel uyarı ve yorum bence Naz BAYATLI'nın yazdığı yazı... Facebooktan takip edebilirsiniz.. sayfanın adı "Astrolojik Farkındalık ve Ruhsal Bilinç Platformu"

dün İzmit'e giderken yazıyı okudum.. ve çok etkilendim.. aynı gün bir arkadaşım aradı ve yaşadığı olayları anlattı.. neredeyse tarihler tutuyor.. birebir yaşamış.. şimdi tek dileği, yaşadığı gerginliğin bir an önce düzelmesi.. Sağ salim mayıs ayına geçip yaptığı planı uygulamak.. umarım gerçekleşir.. çünkü çok yorulmuş kalbi anlattığına göre.. gereksiz kırgınlık yaşamış.. gereksiz üzülmüş.. sonrada düzelsin diye çaba sarfetmiş ama kendi dediğine göre yüreği hala sıkışık..

bir çığlık atsam anca düzelirim diyor..  yani diyeceğim o ki; bu süre içerisinde lütfen gereksiz tartışmalara girmeyin.. sevdiklerinizin kalbini kırmayın.. hayat zaten kısa.. düşünsenize siz o kalbi kırdıktan sonra ya düzeltmek için hiç fırsatınız olmazsa !! ya onu bir daha göremeyecek olursanız!!!

düşünün bunları...

arınma tutulmaları diyorlar bunlar için.. bırakın diyorlar gitmesi gerekenler gitsin.. kalması gerekenler zaten kalır... böylede zor bir zaman aslında.. öyle bağlıyızdır ki sahip olduklarımıza, bırak derler ama biz hayır deriz.. çünkü onsuz boşlukta hissederiz kendimizi.. işte böyle zamanlarda hayat onu bizden zorla çekip alır.. çünkü gitmesi gerekiyordur.. yeniye yer açmak için onun artık gitmesi gerekiyordur.. ve hayat bize işte böyle anlatır..

siz siz olun kalbinizden başka hiçbir şeye fazla bağlanmayın...

ve bir şeyin olması için ne kendinizi zorlayın ne hayatı.. sadece hayırlısını isteyin.. iyikilerle olsun her ne olacaksa !!!

sevgilerimle..

not:artık bir süre yazı yazmam çünkü çok işim var.. kimbilir belli de olmaz sürpriz yaparım :)))

19 NİSAN RUHLARIN KAVUŞUMU..

eveeet ne kadar ara vermiştim.. 1 hafta mı yoksa 2 mi.. ya da daha mı fazla .. neyse sonuç olarak bir önceki yazımın devamı niteliğindedir bu yazım :)

önceki yazımda niyetlerden, planlardan ve iptallerden bahsetmiştim.. istediğim yerlere neden gidemediğimi vb. anlatmıştım..

ve ilk yaptığım plandan bahsetmiştim.. ve evet sene başında yaptığım ve takvime işlediğim ilk planıma uydum ve seminere gittim :) tabi gitmeden önceki 2 gün feci derecede başım ağrıdı.. migrenim tuttu.. içimden acaba gitmemek için bir işaret mi diye düşündüm.. sonra hayır buraya gidiyorsun bir şey olamayacak dedim ve gittim.. kim bilir belki öncekilerde öyleydi ve farkına varamadım.. ya da bu seminer için gitmemem gerekiyordu kim bilir..

19 nisan da İstanbul da "Ruhun Arkeolojisi" seminerindeydim.. çok güzeldi .. Hakan KIRKOĞLU astroloji konusunda idolümdür.. Kendisi Türkiye'de sayılı Astrologlar arasındadır.. Rezzan KİRAZ, Filiz ÖZKOL, Hakan KIRKOĞLU ve Barış İLHAN..

yıllar önce kendisinden ders almayı istemiştim.. yıllar geçti ve şimdi hem seminerlerine katılıyorum hem de kendisinden ders alıyorum.. geçen sene gittiğim ilk semineri hatırlıyorum.. hayran olduğum , yazdıklarını hayranlıkla okuduğum insan karşımda ve seninle bilgilerini paylaşıyor... harikulade bir durumdu.. rüyada gibiydim..

ve şimdiki duruma bakalım.. hayat size istediklerinizi er ya da geç sunuyor.. hedeflerinizi güzel belirleyin.. iyikilerle olsun..

ve dönelim seminere.. ne anlatıldı ne öğrendik.. doğum haritalarımızın 1 tane değil, 3 tane olduğunu öğrendik.. Birine bakmak çetrefilliydi.. şimdi ise 3 e çıktı bu durum :)) ruh, elbise ve madde dünyada büründüğümüz bedenimiz.. işte hepsi bir bütün.. RUHUN ARKEOLOJİSİ..

kendimi gördüm haritamda ruhumun neden bu kadar hareketli ama bu dünyada neden firene basmam gerektiğini gördüm.. ya da firene bastığımı gördüm.. içimin canlı, dışımın bazen bir toprak gibi ağır olma nedenini gördüm..ve haritanın nasıl işlediğine bir kez daha şait oldum...

işte böyle dostlar.. haritaya bağlı kalarak yaşamak olmaz.. gelecekte ne olacak demek hiç olmaz.. yapılan sadece öngörümdür.. irade sahibi sizsiniz!! ve hayatımızı yönlendiren bizden güçlü durumlar var.. o yüzden her zaman O na sığınıp bize bir şekilde yol göstermesini istemeliyiz.. kimbilir o sırada haritaya baktığımıza bir çıkış yolu bulunur.. belki de o çıkış yolu yüreğinize birden gelir..

sevgiyle kalın...

ve unutmayın.. ASTROLOJİ FAL DEĞİL... ÖNGÖRÜM SİSTEMİ.. :)

12 Nisan 2014 Cumartesi

NİYETLER, İPTALLER, DÜŞÜNCELER..

Alaçatı , İzmir ; yolculuklar ,iptaller.. konu başlığı olarak yapmayı düşünüyorum bakalım olucak mı ?? :)

neden seçtim böyle bir başlığı çünkü o kadar çok gitmek istediğim bir yerde ki ; alaçatı hem de ot festivali zamanı ama gidemedim..

Aslına bakarsanız 2 haftadır bir yerlere gidecektim olmadı bir türlü..her iki hafta sonuda başka bir yerde açacakken gözlerimi.. kendi odamda açtım.. günaydın dedim yeni güne.. ne hissettim.. gitmişimde gelmişim.. yol yapmışım gibiydi.. belki şok etkisiydi bu yaşadığım..

düşünsenize yalar öncesinden kalacağınız yeri ayarlıyorsunuz ,gidiyorum ,diyorsunuz.. herkesle mutluluğunu paylaşıyorsunuz ama noluyor birinde ailevi nedenlerden vicdan yapıyorsunuz gidemiyorsunuz, diğerinde boynunun tutuluypr i geçer gibi olsada haftaya gideceğiniz semineri düşünüp gitmekten vazgeçiyorsunuz.. ve içinizde büyük bir hüzün..ve sonra düşünüyorsunuz "PEKİ NOLDU DA GİDEMEDİM. O KADAR ÇOK İSTERKEN HERŞEY ÇOK GÜZEL VE OLUMLUYKEN NOLDU DA HERŞEY iptal OLDU"..
VE BAŞLIYORSUNUZ DÜŞÜNMEYE...

ve bazı şeyler gözünüzün önüne , kalbinizin içine işliyor..ve soruyorum kendime "noldu böyle??" ve başlıyorum anlatmaya...

şubat hatta ocak ayında bu ay gideceğim yerlerden ilkinin planın yapmıştım. bu satırları yazarken halen plan yürürlükte:) diğer planım ise şubat ayında ortaya çıktı.. Alaçatı Ot festivali.. geçen senede gitmeyi çok istemiştim ve bu sene için evet gidiyorum dedim.. kimse gelmese de gidecektim.. yerimi ayarladım biletler tamam.. ohh mis.. içimde  bir kıpırtı evet istediğim şeyi yapıyorum.. ve şimdi düşünüyorum da bunları düşünürken bile aklımın derinliklerinde, kalbimin taaa içlerinde "peki nasıl tek gideceksin, orada napıcaksın, haftayada seminer var yorulmayacakmısın soruları."" bunların hepsini aklımdan savuşturup olsun bişey olmaz gidiyorum.. çok istiyorum gitmeyi dedim. kendime ve motive ettim.. sonra aynı ay içerisinde ot festivelinden önceki hafta sonu için bir gezi planı ortaya çıktı aniden..ve ilk aklıma gelen.. "3 hafta sonu evde olmayacağım.. peki nasıl dayanacağım bu yola..nasıl toparlayacağım dersleri." ve sonra yine "amaaan bişey olmaz hallederim "diyip enerjimi yükseltmeye çalıştım.. hatta yükselttim..

ve ilk hafta gideceğim yerden önce iki dizimin üzerine düştüm.. sonraki seyahatten önce boynum tutuldu.. ertesi hafta seminer var diye gitmek istemedim..

farkına vardınız mı olayın durumun.. içinizde en ufak bir şüphe bile olsa istekler puf uçup gidiyor.. siz unuttuğunuzu düşünsenizde içinizde bir yerde kaldıysa ve çevresel faktörlerde sizin bu düşüncenizi tetikleyen durumlar, sözler yaratıyorsa işte bittiğiniz andır.. şubat ayında izmire gitmiştim.. ani bir kararla.. orada da gitsem mi gitmesem mi diye düşünmüştüm hep.. ve gitmiştim.. nemi oldu çoooook güzel oldu... peki burda beni tutan neydi..neden bu iki yerede gidememiştim.. yoksa gerçekten istememişmiydin..

hayır her ikisine de gitmeyi çok istemiştim.. hemde çok.. sonradan aklıma ve kalbime gitmemenin daha iyi olduğu düşüncesi ve ani çıkan seyahatin daha vaktinin gelmediği, üstüste 3 hafta yollarda nasıl olacağımı düşünmüştüm.. esktra çıkan durum plan dışıydı ve bünyem bunu ilk başta çok istesede sonradan hayır dedi..

diğerini ise gerçekten çok hevesliydim.. yüzümde gülücükler açıyordu gideceğimi düşününce.. ve orada da sonradan plan değişikliği oldu.. aklımda nasıllar, nedenler, nasıl yapacağım, nasıl bir plan yapmalıyım şeklinde düşünceler oluştu.. plandan sapılmıştı.. amaç dışına çıkmıştım.. niyet bozulmuştu..eh böyle olunca da her şey iptal..

düşünce gücüne , akışa, evrene her şeyin kelebek etkisi yarattığına çok inanan biri olarak..bunların nedenleri görüyor olmak bile çok güzel.. kötü olan ise insanın kendisini kontrol edememesi.. edemeyeşim..düşen enerjimi tam yükseltirken yeniden düşüşüm.. galiba bu konu hakkında çalışmam gerekiyor..

bazen şu geliyor aklıma "belkide gerçekten gitmemem gerekiyordu o yüzden gitmedim..ya da gitmemeyi gerçekten ben istedim" bu ikilim çok ince bir ayrıntı.. açıkçası bu ayrıntıya fazla da takılmamak gerekiyor :)

sonuç olarak gerçekten düşüncelerimizle yaşıyoruz.. eş zamanlılıklar çok sık olmaya başladı.. düşüncelerimize hakim olmayı öğrenmeli ve çevremizde bize olumlu düşünceler verecek insanların çoğalmayı için uğraşmalı ve onlarla beraber olmalıyız...

yoldan uzaklaştığınızı düşündüğünüz an da.. hemen amacınıza odaklanın !!! sizi bu konuda heyecanlandıran neydi bu kadar mutlu eden neydi..hadi yeniden düşünelim.. yüzümüz gülümsesin.. çevremizdeki olumsuzluklardan kurtulup yeniden bulutlar arasından güneşi görelim..

VE KİM BİLİR.. OLMAYAN HER İŞ BİZE DAHA ÇOK GÜZELLİKLER GETİRİR.. BELKİ DAHA UZUN SÜRE KALACAĞIMIZ HATTA YAŞAYACAĞIMIZ BİR YER OLUR GİTMEK İSTEDİĞİMİZ YER..

HER ŞEYİN HAYIRLISI OLSUN..
SEVGİYLE YAKLAŞIN , SEVGİYLE DÜŞÜNÜN VE NİYETİNİZ HEP İYİ OLSUN :)

SİZİ SEVİYORUM..