Hakkımda

Fotoğrafım
hep tıkanmışımdır bu giriş taksiminden.. ne yazılır girişte.. kendimimi anlatayım bilemedim .. O yuzden hemen basliyorum aklimdan gecenleri aktarmaya iste giris taksimi :) neden buradayim , neden blog sayfasi actim .. söze dökemediklerimi buradan paylaşmak istedim.. duyulsun diye.. yüreğim yangın yeri olduğunda , kelebekler uçuştuğunda paylaşarak çoğalsın, herkes okusun istedim..belki ayni duygu ve dusunceleri paylasanlar vardir dedim .. Ve beynimin koşuşturmasını biraz olsun burada azaltmak istedim :) sayfamda gezerken umarim keyifli ve guzel bir vakit gecirirsiniz .. Sevgilerimle :)

HOŞGELDİNİZ DÜNYAMA , KALBİME :)

5 Temmuz 2014 Cumartesi

RUHUM...

saat olmuş gecenin 1 i.. ve ben hala ayaktayım...normalde uykum gelir dayanamaz uyurdum şimdi ise tık yok uyku konusunda..bakalım ne kadar daha sürecek..

giriş böyle bir garip oldu.. bakalım neler yazacağım ilerleyen satırlarda.. aradan geçmiş neredeyse 1,5 ay.. ve düşündüm ki artık yazmalıyım bir kaç söz..

ve kaldığım yerden devam ediyorum.. çok şey oldu 1.5 ayda.. çok yoğun yaşadım her zamanki gibi.. işin garip tarafı bu yoğunluğu seviyorum..

benim için en önemli gelişme astroloji sınavımı geçtim.. o kadar çalıştım kendimi kastım ve sonra bitti geçtim.. ya şimdi ne olacak napıcaksın diye sorarsanız.. bilmiyorum :) benim için önemli olan o sınavı geçmekti. çünkü Hakan KIRKOĞLU benim idolüm.. ve onun sınavından geçmek benim için büyük bir ödül..işte bu nedenle sonrası yok... kısmet.. ancak farkettiğim bir durum astrolojinin beni çok yorduğu..belki de bu nedenle bilmiyorum diyorum.. çünkü sınavdan sonra tüm kitapları kaldırdım.. ve kutulara koyarken "sizden kısa bir süre ayrılıyorum şimdilik hoş çakalın "diyip biraz uzaklaşma ihtiyacı hissettim..

sonrasında olan gelişme, çalıştığım yer ile ilgili bir değişiklikti.. İstanbul'a gideceğimiz söylendi ve herkes bi anda şoka girdi.. üzerimden tır geçmiş gibiydi.. her yerden bir söz , bir laf.. şimdiki durum ise hala net olmamakla birlikte eskiye oranla daha belirgin.. bakalım ilerleyen günlerde neler olucak..

ve gelelim AŞK konusuna.. aşkın 2 hali biri beşeri biri ilahi.. asıl olan ilahi olan olsa da bizler nedense beşeri kısam daha çok önem verip oradan acı duyduğumuzda hemen ilahi olana geçip yardım istiyoruz.. halbuki ilahi aşkta hep mutluluk ve huzur var.. biz galiba biraz mazoşistiz :)) acı çekmek hoşumuza gidiyor..

aşka geri dönecek olursam eğer; üniversite yıllarıma döndüm..hala herşey dün gibi aklımda; sosyoloji dersine girmiştim.. boş bir yer buldum ama sıranın üzerine atkı bırakılmış, "buranın sahibi var" demek için.. bende nedense atkıya kızdım ve böyle yer mi tutulurmuş diyip atkıyı kenara koyup oraya oturdum.. sonra sahibi geldi.. güleç yüzlü kumral sempatik, samimi ve konuşkan biri.. gözlerinin içi parlıyor.. kısa bir bakışla nasıl bunları gördüm bilmiyorum.. bayağ bir süzmüşüm farkında olmadan :)) sonra kendisi yanıma oturdu.. konuşmaya başladı.. tabi ben o kadar konuşkan değilim, dinliyorum ve onu inceliyorum..sonuç olarak biz onunla bu derste tanıştık.. ruhunuzu birileri alır ve siz farkına varmazsınız.. işte bu aşk böyle bir şeydi..

 ruhumu aldı ve hala onda...zihnimizle çalışan bizler bazen duygularımızın gerçekliğini anlayamayız.. çünkü kalbi hep 2.plana atmışızdır.. o doğruyu söyler ama zihin hayır der.. ve ruh 2 taraf arasında kalır.. aslında seçimini yapmıştır.. ancak farkında değilizdir.. ve ruhun istediği yerde değilsek vay halimize.. ruh başka yerde beden başka yerde yaşar yıllarca.. ve bir yanım hep eksik dersiniz.. işte o yan yıllar önce ruhunuzu alan kişidir..işte bende ruhumu orada bıraktım gittim.. hiç farkında değilmişim.. hayat akıp gitmiş..sonra bir bakmışım koskoca 13 yıl.. ruhum beni bekliyor da bekleyen sadece ben miyim.. içinde öyle bir özlem var ki... geri dönesi var 13 yıl öncesine.. ruhunu alan kişiyle beraber yoluna gitmeye niyetli.. peki ruhunu verdiği kişi... derin bir nefes alınır, gözler kapanır ve onun ruhuyla konuşmaya çalışılır... yüzü güler beşeri varlığın onu her düşündüğünde... o sempatik yüzü gelir gözünün önüne, gülüşü ve samimiyeti..hissedilir tüm varlığı ile yanında oluşu.. gözler hiç açılmasın istenir.. ruhum ruhunla mutlu.. bırakalım hep böyle kalsınlar..benden uzaklaştığını hissedersem ruhum acır , ki bildiğim şu ki, ne kadar uzak olunursa olunsun, ruhum mutlu çünkü biliyorum onlar birbirine bağlı , farklı bir bağ var aralarında.. ne kadar acısada o ruh  birbirine sevgiyle bağlı... kimbilir belkide sadece benim içimdan öyledir.. ne demişler insan kendi gibi bilir gördüğünü..:)

uzun lafın kısası.. dürüst olmak gerekirse ruhum çoğu zaman özlüyor varlığını.. bir üşüme geliyor yüreğime.. sonra hayır diyorum..ve bir anda sıcaklığın kaplıyor ruhumu....

ruhun özlemi de aşkı da sevgisi de ayrıdır.. o ruhunu nerede olsa bulur.. ve yanında olur..

ruhunuzun ömür boyu sevdiği ruhla birlikte olması dileğiyle..

4 yorum:

  1. Aslında her aşk huzur ve mutluluk verir;) Aşkta acı çekiyorsak içine egomuzu, gururumuzu, bencilliğimizi, nefsani isteklerimizi kattığımız içindir. Şems şöyle der: Acaba ilahi aşk peşinde mi koşmalıyım, yoksa dünyevi mi diye sorma .Ayrımlar ayrımları doğurur. Aşkın hiçbir sıfat ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, ya da dışındasındır.
    Sevgiler
    Nilüfer

    YanıtlaSil
  2. güzel yorumunuz için teşekkür ederim.
    ve aşk... yürekte olan acısıyla tatlısıyla..
    gülü sevmekte aşktır, dikeni sevmekte..
    zaten ikiside bir değil midir..
    aşk...gözler kapandığında yüreğin gülümsemesidir..
    ve ruhum aşkın içinde kavrulur.. bilmez kimse..
    hele de ruhumu alan durum..
    aşk sadece sevmektir.. nedeni olmadan..
    ve aşk tam ortasındayken o dünyanın "Ya Rab" demektir ...

    sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. sözleriniz ve ruhunuz ne kadar güzel...sevmek bu kadar güzelse , sevmeyi yaratan kimbilir ne kadar güzeldir...
    sevgiler

    YanıtlaSil
  4. teşekkür ederim. herkesin ruhu güzledir. sonuçta o ruh bize Ondan verilen nefestir. önemli olan fo güzelliğin farkına varıp ortaya çıkarmaktır.

    saygılar..

    YanıtlaSil