Hakkımda

Fotoğrafım
hep tıkanmışımdır bu giriş taksiminden.. ne yazılır girişte.. kendimimi anlatayım bilemedim .. O yuzden hemen basliyorum aklimdan gecenleri aktarmaya iste giris taksimi :) neden buradayim , neden blog sayfasi actim .. söze dökemediklerimi buradan paylaşmak istedim.. duyulsun diye.. yüreğim yangın yeri olduğunda , kelebekler uçuştuğunda paylaşarak çoğalsın, herkes okusun istedim..belki ayni duygu ve dusunceleri paylasanlar vardir dedim .. Ve beynimin koşuşturmasını biraz olsun burada azaltmak istedim :) sayfamda gezerken umarim keyifli ve guzel bir vakit gecirirsiniz .. Sevgilerimle :)

HOŞGELDİNİZ DÜNYAMA , KALBİME :)

31 Ağustos 2014 Pazar

ilkler ..dostluklar.. güzellikler..hayat..

herkese yeniden merhaba.. nasılsınız ..hepinizin iyi olduğunu düşünüyor ve öyle de umuyorum.. bazılar yaaa ne demezsin çok iyiyim çok mu diyor.. o zaman onlara şöyle demek istiyorum.. nefes alıyor musunuz? evetse cevap, hala yaşayıp göreceğiniz günler var. günleri hatta dakikları gülerek mi karşılamak istersiniz yoksa somurtarak  mı seçim sizin ! ? hangi modda yaşarsanız hayatı o modda olaylar gelir karşınıza.. tabi bazen gülerek baktığınız zamanlarda nadiren de olsa bir olumsuzluk gelebiliyor o da nazarlık olsun dostlar.. vardır onunda bir hayrı :) GÜLÜMSEYİİİİNNN...

ve bu yazımda sizlerle son iki gündür yaşadığım ilkleri ve güzellikleri paylaşmak istiyorum.. ve başlıııyyooorrr .....

4 yıl önce 29 ağustos günüydü.. 13 yıllık dostumun, arkadaşımın minik kızı melis dünyaya geldi.. ve biz cuma günü cimcimenin doğum gününü kutladık.. ben bu kadar güleç yüzlü, içten, hareketli, neşeli, güleç yüzlü bir çocuk görmedim.. hep gülüyor.. herşeye cevap ama öyle çocuk edasıyla değil, gayet güzel ve akışkan konuşarak.. ve sarılıyor, öpüyor.. çok tatlı bayılıyorum.. o kadar çok maşallah dedim ki.. ben bile inanamaıdm.. bahtın ve şansın açık olsun melisim.. yüzün hep gülsün.. ve Allah karşına hep iyi insanları çıkarsın..Amin ...
 
işte 29 ağustos günü, melisimin doğum gününü kutlamak için; eryamana gittim.. gidişde sıkıntı olmadı.. tam yerinde indim.. ancak dönüş kabusa yakın oldu .. ve güzel bir deneyim yaşadım.. insan merkeze yakın ve heryere yürüyüş mesafesinde oturunca çoğu yer uzak geliyor. işte eryamanda benim için öyle.. 1 saat uzaklıkta.. dönerken saolsun arkadaşım eşi yeni açılan metroya bıraktı.. saat 22:00 .. otobüsle döncektim ancak saat geç olunca böyle karar verdik.. (birde otobüs saatlerini pek bilmediğimizden durakta fazla beklemeyeyim diye böyle yaptık). metro yeni açılmış ve ilk defa bineceğim.. batıkent aktarmalı ordan da kızılaya.. 10 dk bekledikten sonra metra geldi.. durak gayet ferah , komik bir yan şu, anladım ki uzun süredir otobüse bile binmemişim, kartlar değişmiş.. izmirdeki gibi kart sistemine geçilmiş.. Allahtan elimdeki kartın geçerliliği 31 ağustosa kadarmış.. neyse kartı okuttum, durağa geçtim.. in cin top atıyor.. birde uykum geldimi.. zor dayanıyorum.. metro geldi bindim.. ankaray ya da batıkent metrosu gibi değil.. gidip gitmediği anlaşılmıyor.. hatta bir ara duruyormuyuz acaba diye şüphelendim.. :) metronun içi geniş klimalı ve daha rahat.. neyse yarım saat sonra batıkente geldim.. hemen bekleyen kızılay metrosuna geçtim.. ve 1 saat sonra evimdeydim.. 1 saat boyunca yolda olan ben bitik şekilde eve vardım ve hemen uyudum..
eryaman metrosunu denemiş oldum.. ön yargılıydım ancak uzaklık dışında ulaşım kolay..tabi eryamana geldiğinizde ring hattı görmedim. sonrasında ulaşım nasıl olur o kısım hakkında bilgim yok..

ve cumartesi günü..13 yıllık canım arkadaşımı ikizlerin annesini ziyarete gittim.. 1 sene önce görüşmüşüz.. şaka gibi.. bana o kadar uzun gelmedi.. telefonla konuşunca sanki çok sık görüşmüş gibi hissettim kendimi.. ve onlara gitmek içinde yaşamkent metrosuna binerek bir deneyim yaşadım.. hayat bana ön yargılardan uzaklaş yenileri dene diyor :) 

milli kütüphanenin ordan metroya biniyorsunuz, son durak koruda iniyorsunuz..yarım saat 45 dkda orada.. işte asıl mesele sonrasında..otobüs bekliyorsunuz.. ve şoförler tam olarak bilmiyor..yaşamkente gidene 2 hat var sanıyıyorum biri 118 diğeri 123 ben 2. sine bindim.. kare evlerin oraya gidiyor.otobüs saatlere uymuyor.. 14:00 de duraktaydım normalde çeyrek geçe gelmesi lazım ama yarım saat bekledim.. neyse sonuç olarak yin bir 1 saat sonra canım arkadaşımdaydım..

umarım bu aksalıklar düzelir..batıkent metrosunda indiğinizde sizi bekleyen ve ineceğiniz yere götüren otobüsler bellidir.. hepsi belli bir noktada bekler ve saatli kalkar..yeni açılan metrolarda da aynı sistemin yapılması vatandaşlar açısından iyi olacağanızı düşünüyorum.. çünkü otobüs beklerken herkes şikayet ediyordu.

ve 13 yıllık arkadaşımı gördüm.. Allahım hamilelik bu kadar mı yakışır.. maşalah dedim bolca..ikizleri de hissettim. çok tatlılar :) 13 yıllık dostumla ; 2001 yılında ingilizce kursunda tanıştım canım arkadaşımla ve güzel bir dostluk başladı aramızda .. iyi ki diyorum kursa gitmşim.. iyi ki seninle tanışmışım canım arkadaşım ,dostum..

ve gelelim 17 yıllık dostumla tanışmamıza.. üniye yeni başlamıştım.. haliyle kimseyi tanıyorum.. amfideyiz. arka sırada oturan ve ankaradan geldiğini söyleyen bir ses duydum.. ve içimden bir ses "hadi konuş, bak sitediğin arkadaş, fırsatı değerlendir hadi konuş " ve o anda başladım konuşmaya.. ve işte hala konuşuyoruz.. 

hayatı seviyorum.. yaşamak nefes almak ve fırsatları değerlendirmek güzel.. tabi bazen değerlendiremiyoruz gelen fırsatları.. kısmet belkide vakti gelmemiştir.. :)

hayatınızda güzel vesilelelerle tanışacağınız ve ömrü uzun dostlukların kurulacağı günler dilerim.. 

sevgiyle kalın..

6 yorum:

  1. Düşmanlarımız bizden nefret edenlerden çok bizim nefret ettiklerimizdir. Dostlarımız ise bizi sevenlerden çok bizim sevdiklerimizdir. Duygularımız samimi ve güçlüyse eninde sonunda karşımızdaki insanlar da aynı duyguları hissetmeye başlıyorlar. Sevilmek için söz ve davranışlarımız önemli fakat bir insanı her haliyle koşulsuz seviyorsak karşımızdaki insan da bizi olduğumuz gibi kabul edip hatalarımızla sevmeye başlıyor.Zaten hangimiz kusursuzuz. Sevginin inanılmaz bir gücü ve mucizesi var.Tasavvufta gönülden gönüle yol vardır, derler ya,çok doğru bir söz.Yaşayarak çok tecrübe ettim. Gönüller bir arada ise dostlar arasındaki mesafelerin bile önemi kalmıyor.
    Selam ve sevgiler...
    Gönül dostu


    YanıtlaSil
  2. güzel paylaşımınız için teşekkür ederim gönül dostu..

    YanıtlaSil
  3. Ben teşekkür ederim peri masalı...Sizin yazılarınızda aslında kendimi görüyorum...Ben de bir zamanlar sizin gibi hayata sürekli gülümseyerek bakıp, hep mutlu olmaya çalışan bir insandım.Mutluluk üzerine yazılan hemen hemen bütün kitapları okumuşumdur.Sonra anladım ki bunu gerçekleştirmek imkansızdır.Zaten insan doğasına ve hayata aykırı. İnsan ruhunu en iyi anlayan yazarlardan biri olan Dostoyevski'nin dediği gibi insanların mutluluk kadar mutsuz olmaya da ihtiyacı vardır.Sadece kendimiz için değil başkalarının acıları için de gözyaşı dökmeli,onların mutsuzluklarını ve acılarını kendimiz çekiyor gibi içimizde hissetmeliyiz. Ancak böyle insan olabiliriz....ve ancak böyle huzuru bulabiliriz....
    Sevgilerimle
    Gönül dostu


    YanıtlaSil
  4. mutluluk içimizde .. bizimle.. herkes yaşaması gereken duyguları yaşıyor.. kimsenin üstüne taşıyamayacağı yük verilmiyor.... nedensiz sorgusuz bir hayat.. ve kabulleniş. işte mutluluk ve güven...

    YanıtlaSil
  5. Haklısınız kimsenin üstüne taşıyamayacağı yük verilmiyor... Allah'tan her şeyin hayırlısını isteyip ,onun hükmüne razı olduğumuz ve herşeyi onun ellerine bıraktığımız zaman mutlu olmak veya mutsuz olmak ta önemsiz kalıyor...
    Gönül dostu

    YanıtlaSil
  6. "Dostluk illa yan yana, diz dize olmak değildir.Asıl olan can cana, kalp kalbe olmaktır. " Mevlana
    Saygı ve sevgiler



    YanıtlaSil