Hakkımda

Fotoğrafım
hep tıkanmışımdır bu giriş taksiminden.. ne yazılır girişte.. kendimimi anlatayım bilemedim .. O yuzden hemen basliyorum aklimdan gecenleri aktarmaya iste giris taksimi :) neden buradayim , neden blog sayfasi actim .. söze dökemediklerimi buradan paylaşmak istedim.. duyulsun diye.. yüreğim yangın yeri olduğunda , kelebekler uçuştuğunda paylaşarak çoğalsın, herkes okusun istedim..belki ayni duygu ve dusunceleri paylasanlar vardir dedim .. Ve beynimin koşuşturmasını biraz olsun burada azaltmak istedim :) sayfamda gezerken umarim keyifli ve guzel bir vakit gecirirsiniz .. Sevgilerimle :)

HOŞGELDİNİZ DÜNYAMA , KALBİME :)

25 Ocak 2015 Pazar

sormuştun adım geçiyor mu diye...

çoook uzun yıl önce bir peri masalı varmış.. birbirlerini seven ancak bir türlü kavuşamayan iki güzel insan varmış..birbirlerini çok seven bu kişiler, birbirlerinden uzakta olsalar hep kalplerinde yaşatmışlar sevgilerini .. evet çok sevmişler birbirlerini peki ne olmuşda kavuşamamışlar... 
  Onlar aynı okulda aynı sırada tanışmışlar.. kız , çocuğun , yanındaki arkadaşıyla sohbet etmeye başlayınca "herhalde ondan hoşlanıyor benden hoşlansa benle konuşur" diye düşünerek uzak duruyor  ama buna rağmen uzaktan uzaktan takip ediyor çocuğu.. çocuk ise , sevdiğine yakınlaşabilmek için , onun arkadaşıyla sohbet ediyor..gönlü kızdan yanay.. gel zaman git zaman çocuk zora da olsa kızdan bir sinema randevusu koparıvermiş..çok zor olmuş.. kız bir daha nerde görücem hem beni sevse gelir söyler, arkadaşımla konuşuyor belki onun için benle buluşuyordur konuşuyordur diye düşünmüş o yüzden ertelermiş buluşmayı.. ama bir gün beraber yolda yürüken el ele tutuşmuşlarda terlemiş elleri işte o zaman.. içinde bişeyler olmuş Kızın  ve kabul etmiş teklifi.. gitmişler filme...pearl harbur mış filmin adı.. çok güzelmiş.. kız kendisine itiraf edemesede güvende hissetmiş çocuğa, yanında kendisini evinde gibi hissetmiş. ve çaktırmadan teste tutmaya kıskanmaya başlamış çocuğu ...
kız mezun olmuş, çocuk okula devam ediyormuş.. çocuk kzın mezuniyetine gelmiş.. kız, o törende çocuğu aramış gözleriyle , geldimi gelmedi.. bir ara içi kötü olmuş, neden gelsin ki demiş.. ama çocuğu orda görünce çok mutlu olmuş.. kızın tek kötü tarafı sevdiğini çocuğa belli edememesiymiş.. oysa kız çok seviyormuş.. onun yanında kendisini evinde gibi hissediyormuş..
birbirini çok seven bu iki güzel insan , hep yanlış anlaşılmaların kurbanı olmuş..nedense kızın dedikleri yanlış anlaşılıyormuş..iletişim yetersizliği nedeniyle çatırdamış ilişkileri .. Ama hep birbirlerinin akıllarındalarmış.. İşte bu zamanda başka biri girmiş çocuğun hayatına.. ama bu kızı hiç unutmamış.. birlikte olduğu kişiye anlatmış.. günlerdne bir gün.. yeni kız arkadaşı, bu kıza msj çekmiş.. kız ne olduğunu anlamamış ve çocuğu arayıp "ikinizde çıkın hayatımdan"demiş.. ve o günden sonra 3-4 ya da 5 yıl sonra yeniden tesadüf eseri karşılaşmışlar .. 
ama bu sefer çok farklı olarak.. kız onu hep düşünmüş, aramak konuşmak istemiş.. yapamamış.. çünkü çok kırılmış ,çocuk mutlu ise mutluluğunu engellemek istememiş... çocuk ise ulaşmaya çalışmış, kızın arkadaşlarıyla konuşmuş ama kıza hiçbişey iletilmemiş..

işte yıllar sonraki karşılaşmada kız , çocuğa karşı olan tüm kızgınlığı geçmiş şekilde gülümsemiş..sanki hiçbişey olmamış gibi ama kısa bi şok yaşamış.. çocuğu yanında biriyle görmüş...çocuk yanına çağırmış kızı.. kız gitmiş.. içinden dua ediyormuş "lütfen lütfen eşi olmasın".. çocuk "eşim "demiş.. kız gülümseyerek "merhaba, memnun oldum " demekten başka birşey diyememiş.. ve çıkmış oradan...yüreği acımış kızın.. sonrasında gözü aramış.. hani iki çift laf edelim.. en azından sohbet muhabbet edebilelim istemiş.. ama görüşememişler.. işte bu konuşmadan sonra.. ara sırada olsa birbirlerini çok seven bi iki güzel insan görüşür olmuşlar..kız biliyormuş ki ; bir telefon uzağımda aradığımda , acil bişey olduğunda, sohbet etmek istediğimde ulaşabileceğini..çocukda biliyormuş, kızı istediği zaman arayabileceğini..aralarında farklı bir bağ olduğunu ikiside biliyormuş... Aralarında her ne olursa olsun dostlukları baki kalmış... 
Kıssadan hisse kısmına gelince ... Sevgide ayrılık yoktur ...

kız "yazılarım var sana okuyor musun" demiş.. çocuk "adım geçiyor mu" diye sormuş.... adın artık geçiyor.. bu yazım sanadır ufuk..

:)

2 yorum:

  1. Yazılarınızın satır aralarında çok önemli sözler var.Ruhum başlıklı yazınızda şunları yazmışsınız:
    gelelim AŞK konusuna.. aşkın 2 hali var,biri beşeri biri ilahi.. asıl olan ilahi olan olsa da bizler nedense beşeri kısma daha çok önem verip oradan acı duyduğumuzda hemen ilahi olana geçip yardım istiyoruz.. halbuki ilahi aşkta hep mutluluk ve huzur var.. biz galiba biraz mazoşistiz :)) acı çekmek hoşumuza gidiyor..
    Mazoşist olduğumuz için beşeri aşka takıldığımızı zannetmiyorum :) Bir insanın ilahi aşka ulaşması için aşkın çeşitli basamaklarında yükselmesi, tekamül etmesi,beşerin aşkın acılarından geçerek
    tüm sevginin kaynağı olan ilahi aşka ulaşması gerekiyor.Beşeri aşk olmadan kimse ilahi aşka doğrudan ulaşamaz:) Dolayısıyla ilahi aşkın sonunda mutluluk vardır ama bu yol zorluklarla doludur. Önemli olan insanın hangi yolda olduğunun ve nereye gitmek istediğinin farkında olması ve bu yolda yükselmek için çalışmasıdır.Bu yolda olanlar asla yalnız değildir,bir şekilde mutlaka yardım alırlar.Kimbilir belki acısını çektiğimiz beşeri aşk bile yardımdır:) Ve dediğiniz gibi sevgide ayrılık yoktur,bütün sevgiler bir gün size geri döner...
    Sevgiler
    Yolcu





    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhaba sayın yolcu :)
      söylediklerinize, paylaşımlarınıza katılıyorum.. bununla beraber orada kullandığım "majoşist "ifadesi espiri mahiyetindeydi olduğunu belirtmek isterim
      sevgiler..
      :)

      Sil